Berkeley poliporu veya Bondarzewia berkeleyi, şapkası ve birbirine yapışık spor keseleri bulunan polipor türü bir mantardır. Yenilebilir olmasına rağmen çoğu zaman çiğnenemeyecek kadar sert olduğundan dolayı mantarın tıbbi faydalarının olduğu düşünülüyor olsa dahi bunların ne olduğu tam olarak bilinmemektedir.
Mantarın genç örnekleri neredeyse beyaz olmakla birlikte olgunlaştıkça rengi krem rengi ila soluk sarı hale gelmektedir. Mantarın gözenek yüzeyi, şapkasının renginde olup zarar gördüğünde veya kesildiğinde ciddi bir renk değişimine uğramamaktadır.
Yaprak döken ağaçların, özellikle de meşe ağaçlarının tabanında yetişen parazitik ve çürükçül bir mantar olan Berkeley poliporunu çürüyen kütüklerin yakınlarında veya gömülü köklerin olduğu yerlerde de görülebilir. Mantarı genelde Temmuz ila Ekim ayları arasında görmek mümkündür.
Berkeley Poliporu(Bondarzewia Berkeleyi) Özellikleri
Taksonomi: Berkeley poliporu, 1851 yılında Elias Fries tarafından keşfedilmiştir. Mantarın adı İngiliz mikolog M.J. Berkeley’e ithafen “Berkeley” olarak verilmiştir. Mantarın cinsini ifade eden “Bondarzewia” ismi ise kendini poliporların incelenmesine adamış Rus mikolog Apollinaris Semenovich Bondartsev’in onuruna verilmiştir.
Ekoloji: Berkeley poliporu, başta meşe olmak üzere sert ağaçlarda parazitik olarak yaşar. Ayrıca ölü ağaçlarla çürükçül olarak yaşayabilir. Ağaçların diplerinde tek başına ya da toplu halde görülebilir. Yaz ve sonbahar aylarında ortaya çıkar.
Şapka: Şapkası 6-25 cm çapındadır. Böbrek şeklinde veya şekilsizdir. Hafif dışbükeydir, düzdür ya da ortası çöküktür. Kuru, kadifemsi veya tüysüzdür. Gençken beyazdır. Olgunlaştıkça krem rengi ila soluk sarı renginde olabilir. Zarar gördüğünde rengi değişmez. Ancak bazen kenarlarında sarımsı bir renk değişimi görülebilir.
Gözenek yüzeyi ve tüpler: Saptan aşağı doğru iner. Beyazımsıdır. Rengi değişmez. Gözenekler gençken daire şeklindedir. Olgunlaştıkça köşeli hale gelir ve genişler. Tüpler derin değildir. Tüplerin derinliği genelde 1 cm’in altındadır.
Sapı: Sap kısmı her zaman belirgin değildir. Kısadır, sağlamdır, serttir. Genelde boğumlu bir şekle sahiptir. Üzerinde büyüdüğü ağacın köklerine yapışıktır. Sapın boyutları 15 cm’e uzunluğa ve 5-6 cm genişliğe ulaşabilir. Rengi beyazımsı veya soluk sarıdır.
Eti: Beyazdır ve kalındır. Kesildiğinde rengi değişmez.
Kokusu: Ayırt edici bir kokusu yoktur.
Spor baskısı: Beyazdır.
Benzerleri: Grifola frondosa, maitake olarak bilinmektedir ve Berkeley poliporuna göre daha küçük, grimsi-kahverengimsi bir şapkaya sahiptir. İki mantar arasındaki farkı anlamak için şapkalarındaki renklere dikkat etmek yeterlidir. Maitake genelde daha koyudur. Ancak gençken beyazımsı bir renkte olabilir.
Meripilus sumstinei, Berkeley poliporu ile oldukça benzerdir. Bu benzerlik özellikle mantarların genç olduğu dönem için geçerlidir. Olgunlaştıklarında iki mantarın karıştırılması pek mümkün değildir. Meripilus sumstinei, zarar gördüğünde veya dokunulduğunda siyaha dönmektedir.
Laetiporous spp., olgunlaştığında Berkeley poliporundan kolay ayırt edilebilir bir mantardır. Laetiporous spp. turuncuyken Berkeley ise kremsi beyazdır. Bununla birlikte Laetiporous spp. mantarının bir türü çok soluk turuncu-sarı renktedir. Bu nedenle mantarlar genç oldukları dönemde birbiriyle karıştırılabilir.
Yenilebilirlik ve toksisite: Berkeley poliporu resmi olarak değerlendirilmemiş bir mantar olmadığı için mantarı çiğ tüketmemek gerekir. Mantarın şapkasının dış kenarları kesilebilir olduğu sürece yenilebilir olduğu kabul edilmektedir. Mantar ile yemeklere etli bir doku ve yumuşak bir tat katılabilir. Ancak mantar olgunlaştığında sertleşip acılaştığı için olgun mantarlar tüketilmemelidir. Ayrıca çiğ mantarların sindirim sorunlarına neden olabilecekleri unutulmamalıdır. Bu nedenle Berkeley poliporunu tüketmeden önce pişirmeniz önemlidir. Mantarın yumuşak ve topraksı tadı pişirildiğinde artabilir ve yemeklerin aromasını güçlendirmek için kullanılabilir. Hatta bazı insanların Berkeley poliporunu sert dokusundan dolayı yemeklerde et yerine kullandıkları bilinmektedir.