Bal mantarının bir çeşidi olan Armillaria gallica, genel olarak toprakta veya sert ağaçların tabanlarına yakın yerlerde bulunan bir mantardır. Armillaria mellea’dan daha küçük boyutlarda olan bu mantarın halkası örümcek ağına benzer bir yapıya sahiptir ve kısa ömürlüdür. Tek başına veya grup içinde aralıklı olarak büyüyen Armillaria gallica’nın tabanı şişkindir ve diğer bal mantarlarının aksine soğanlı bir yapıdadır.

Doğada yaz sonlarında ve sonbahar başlarında görülebilen Armillaria gallica, diğer mantarlara göre daha geç meyve veren bir türdür. Sonbaharın sonlarında ve hatta kışın sonlarında bulunabilen mantar bazen eskiden ağaçlık olan ancak sonradan kentsel dönüşüme uğramış yerlerde çimlerin üzerinde görülmeye devan edebilir.

Şapkasının çapı 10 cm’yi bulabilen Armillaria Gallica’nın rengi sarı-kahverengidir ve küçük pullarla kaplıdır. Lamelleri beyaz, krem veya soluk turuncu renklerde olan mantara ülkemizde rastlamak mümkündür.

Armillaria Gallica Özellikleri

Taksonomi: Daha önce Armillaria mellea’nın bir formu olarak kabul edilen Armillaria gallica, 1987 yılında Helga Marxmüller ve Henri Romagnesi tarafından tanımlanmıştır. Marxmüller ve Romagnesi mantara bugünkü ismi olan Armillaria gallica’yı vermiştir. Armillaria gallica’nın eşanlamlıları arasında Armillaria bulbosa (Barla) Kile & Watling, Armillaria inflata Velen., Armillariella bulbosa (Barla) Romagn. ve Armillaria lutea Gillet bulunmaktadır.

Etimoloji: “Gallica”, Latince bir sıfat olup “Fransız” anlamına gelmektedir. Mantara bu sıfatın verilmesinin nedeni, Armillaria gallica’nın coğrafik olarak geldiği yerin Fransa olmasından kaynaklanmaktadır.

Ekoloji: Eskiden ormanlık olan yerlerde, ölü kütüklerde ve geniş yapraklı ağaçlardan arta kalan çürüyen odunlarda saprobik olarak yaşar. Nadiren olmakla birlikte kozalaklı ağaçların altında görülebilir.

Şapka: 4 ila 10 cm çapında, koyu sarı-kahverengi ila kırmızı-kahverengi olmak üzere değişken renklere sahiptir. Genelde merkeze yakın yerlere daha koyudur. Eti beyaz ve serttir. Başlangıçta içe doğru kıvrılmış olan kenarları ve dışbükey olan şapkası sonradan düzleşir ve kenarları hafif dalgalı hale gelir. Uçları daha koyu olan açık kahverengi pullar şapkanın yüzeyini kaplar.

Lameller: Lameller kalabalıktır ve başlangıçta neredeyse tamamen beyazdır. Lamellerin üzeri kısa ömürlü pamuksu bir örtüyle kaplıdır. Lameller olgunlaştıkça sarı-kahverengi hale gelir.

Sap: En üst kısmı beyaz, kalan kısımları gittikçe koyulaşan bir yapıdadır. Çapı 0,5 ila 1 cm arasındadır. Uzunluğu 5 ila 12 cm kadardır. Sapın alt kısmı soğanlıdır. Sapın eti beyazımsıdır ve üzerinde kısa ömürlü örümcek ağına benzer halkası vardır.

Eti: Beyazdır. Kesildiğinde rengi değişmez. Belirgin bir tadı olmayabileceği gibi hafif acımsı bir tadı olabilir.

Kokusu: Keskin bir kokusu yoktur.

Spor baskısı: Beyaz veya oldukça açık bir krem rengidir.

Benzerleri: Armillaria mellea ile benzer olmakla birlikte ona göre daha büyük ve solgundur. Ayrıca Armillaria mellea’nın sapında daha kalıcı bir halka mevcuttur.

Pholiota squarrosa da Armillaria gallica ile benzerdir. Ancak Pholiota squarrosa’nın lamellerinin hepsi kahverengimsi bir renktedir ve mantarın turba benzer bir kokusu ve tadı vardır.

Armillaria gallica ile benzer olarak Armillaria cepistipes’e de rastlanabilir. İki mantar birbirine benzemekle birlikte Armillaria cepistipes’in pulları şapkasının ortasında yoğunlaşır ve daha koyu renklidir. Şapkanın kenarındaki pullar seyrektir. Bu mantara daha çok sert ve kozalaklı ağaçların olduğu yerlerde rastlanmaktadır.

Yenilebilirlik ve toksisite: Armillaria türlerinin yıllardır tamamen pişirildiklerinde yenilebilir mantarlar oldukları kabul edilmiş olsa da zehirlenme vakalarının olması nedeniyle mantarların kesin olarak yenilebilir olduğunu söylemek mümkün değildir. Zehirlenme vakalarının insanların ufak bir kısmını etkilemesi söz konusu olsa da her ihtimale karşı Armillaria gallica’nın toplanması ve tüketilmesi tavsiye edilmemektedir.